Mevlana ve Şems üzerine iki kitap okumuştum bugüne kadar. Biri Ahmet Ümit'in "Bab'ı Esrar"ıydı, birisi de Elif Şafak'ın "Aşk"ı. Kıyaslamaya girmek ne kadar sağlıklı olur bilmiyorum çünkü Aşk ve Bab'ı Esrar'ı okuyalı uzun zaman oldu ancak Saide Kuds kesinlikle aykırı bir Mevlana ve Şems oluşturmuş kitabında. Mevlana'ya merak duyan biri, ilk olarak bu kitabı okursa büyük bir hayalkırıklığı yaşayacağı kesin.
Saide Kuds, İranlı bir yazar ve "Kimya Hatun" ilk kitabı. Bence ilk kitap için son derece başarılı da bir çıkış yapmış ve 2006'da İran'ın en prestijli ödüllerinden Parvin Etesami Edebiyat Ödülü'nü almış. Feminist bir bakış açısıyla yazılmış bu kitabın İran'da ödül almış olması da şaşırtıcı geldi bana.
Kimya Hatun, Mevlana'yla ikinci evliliğini yapan Kerra Hatun'un kızıdır. Yani Mevlana'nın üvey kızı. Kitapta Kimya Hatun'un çocukluğundan ergenliğine, Mevlana'nın haremine gelişinden, orada yaşadıklarına, Mevlana'nın oğlu Alaaddin'le yaşadıkları duygusal iniş çıkışlardan, Şems'le evliliğine kadar kısacık ömrü anlatılıyor.
Kitabı okuduktan sonra Bab'ı Esrar'ın bazı bölümlerini tekrar gözden geçirdim. Ahmet Ümit'i çok severim ve birkaçı hariç tüm kitaplarını okudum. Bab'ı Esrar'ın bitiminde bir kaynakça sıralamış Ahmet Ümit. Mevlana'yla ilgili bilgi edinilebilecek değerli kaynakları vermiş. Şems'in ve Kimya Hatun'un ölümüne ilişkin birkaç farklı görüş var. Birisi Şems'in, Alaattin tarafından öldürülüp kuyuya atıldığı, birisi de Şems'in Konya'yı terk edip gittiği. Bazı kaynaklarda Kimya Hatun ve Alaaddin birbirlerine aşık ve bu aşk Kimya Hatun'un Şems tarafından acı bir şekilde öldürülmesine neden oluyor. Saide Kuds'un kitabında da Alaaddin ve Kimya arasında bir duygu var ancak Şems onu kendi kıskançlığına ve hırsına yenik düşerek öldürüyor ve Kimya Hatun'un hiçbir günahı yok. Bab'ı Esrar'da da Kimya Hatun Şems tarafından öldürülüyor ancak Alaaddin'le beraber olurken görüyor Şems onları.
Kitapta bir kaynakça yok. Saide Kuds öne sürdüğü olayların kaynağını göstermiyor. Tarihi karakterler çevresinde oluşturulan bir kurgu desek, bu karakterler Mevlana ve Şems olduğunda işin rengi değişiyor. Çünkü kitapta bildiğimiz Mevlana ve Şems yok. Eşiyle, çocuklarıyla tamamen ilgisiz bir Mevlana var. Gaddar ve umursamaz bir Şems var.
Kitapla ilgili pek çok yorum okudum internette. Çoğu da olumsuzdu. Bu gibi konularda yazmak risklidir aslında. İnsanların kalplerinde böylesine yüksek yerlere koyduğu insanlar hakkında bu şekilde yerleşik düşüncenin aksine şeyler yazmak daha da risklidir. Ama ben çok da olumsuz düşünmüyorum kitap hakkında. İlgiyle ve sıkılmadan okudum. Hatta kitabın sonunda neredeyse ağlayacaktım. Yani ben şöyle düşünüyorum; farklı bakış açıları kazanmak kötü bir şey değil. Bu kitap da Mevlana ve Şems'e bambaşka bir bakış açısından bakmanızı sağlıyor. O döneme ilişkin kitaplarda her zaman geri planda kalan kadınların gözünden bakmanızı sağlıyor.
Kitapla ilgili pek çok yorum okudum internette. Çoğu da olumsuzdu. Bu gibi konularda yazmak risklidir aslında. İnsanların kalplerinde böylesine yüksek yerlere koyduğu insanlar hakkında bu şekilde yerleşik düşüncenin aksine şeyler yazmak daha da risklidir. Ama ben çok da olumsuz düşünmüyorum kitap hakkında. İlgiyle ve sıkılmadan okudum. Hatta kitabın sonunda neredeyse ağlayacaktım. Yani ben şöyle düşünüyorum; farklı bakış açıları kazanmak kötü bir şey değil. Bu kitap da Mevlana ve Şems'e bambaşka bir bakış açısından bakmanızı sağlıyor. O döneme ilişkin kitaplarda her zaman geri planda kalan kadınların gözünden bakmanızı sağlıyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder