Sabahın ilk ışıklarıyla kuşlar cıvıldamaya başladığında, bizimki balkona bayılır. Tam köşeye geçer, pozisyonu alır. Pusuya yatar. İşi ne kadar ciddiye aldığı zaten fotodan da belli :) Balkonun önünden kuş geçmeye görsün, bir o yana bir bu yana sürünme pozisyonunda deliye döner. Namussuz kuşlar da benim yavrumla dalga geçmeyi pek seviyorlar. İnadına yapar gibi önünden önünden uçup ötüyorlar.
Üstelik bir seferinde yakaladı da zavallı kuşun birini. Sabah uykumuzdan bir kuş ciyaklamasıyla uyandık, koştum hemen bir baktım bizimkinin ağzında kuş içeri geliyor koşarak. İçeri aldı bıraktı kuşu ağzından. Kuş sanırım şokla hareket etmedi. Eyvah dedim, zavallıcık ölmüş. Elime almaya kalkmamla kuş uçtu. Bizimki de peşinden tabi. İçeri getirmek de maksat, kuşla oynamak. O uçacak, bu onu kovalayacak, ta ki zavallı hayvan ölene kadar. Tabi ki müsaade etmedim. Zavallı kuşu bizim avcının elinden kurtardım. Neyse ki uçtu gitti garibim. Bizimki de peşinden bakakaldı ve tabi bize baya sinirlendi.
İşte balkondaki bu pozisyonla dakikalarca hareketsiz duruyor. Kuşun balkonun herhangi bir yerine konmasını bekliyor eşek sıpası. Konunca da bir pati darbesiyle deviriyor. Öyle şişko göründüğüne bakmayın, tam bir avcıdır :) Ben balkona gittiğimdeyse sinirli sinirli bakar istifini de bozmadan. Çekil git kuşları kaçırıyorsun der gibi :) Şu bakışa bakar mısın yandan yandan... Başka yere bakarken bile gözlerini ağır ağır hareket ettiriyor deli :)) Çok komik oluyor yaa..