Gelelim kitaba. Kesinlikle aykırı bir kitap. Aynı Kabil gibi. Kitabı okuduğumda ilk düşündüğüm şey şu oldu; Acaba burada biri çıksa ve Muhammed'le ilgili böyle bir kitap yazsa ne olur. Onun insan yönlerini, hatalarını, işte bir insanın yapabildiği her şeyi yapabilen bir insan gibi anlatsa. Sanırım recm edilmeye kadar gider bu işin sonu. Yazar, İsa'nın hayatını, anne karnına düşmesinden, çarmıha gerilişine kadar anlatmış. Meryem ve Marangoz Yusuf'un oğlu Nasıralı İsa'nın hayatı, sorgulamaları, üzüntüleri, isyanları ve tüm insani yönleriyle bir hayat hikayesi. Tabi bu sıradan bir insan değil de, bir peygamber olunca, işin içine epey ilahi durumlar giriyor. Eee, insanların ilahi durumlardaki sorgulama kapasitesi de ne kadar sınırlıdır bilinir. Ancak Saramago bu sınırı tamamen yok etmiş. Yalnızca Tanrı'nın oğlu İsa değil Tanrı'da sorgulanıyor.
Yani işin özüne gelirsek, din konusunda katı kuralları, kesinlikle sorgulanamaz kabul edilen tabuları olanlar bu kitabı okursa eğer cin çarpmışa dönebilir. Ya Allah bismillah edalarıyla kitabı ateşe verip, Saramago'nun ruhuna sövebilir :) Arka kapaktan öğrendiğim kadarıyla yazarın ülkesini terk etmesine neden olmuş bu kitap. Tepkiler ancak 1998 Nobel Edebiyat Ödülü aldığında yatışmış. Bana göre Saramago, okunması gereken yazarlardan kesinlikle. İlk olarak Körlük'ü okudum. Filmini de izledim ancak, kitabın yanında film sönük kalmıştı bana göre.
Baya bir yerini çizdiğim kitaptan bazı alıntılar da şöyle efenim:
- Ey Tanrım, ne zaman insanoğlunun karşısına çıkıp , kendi hatalarını itiraf edeceksin.
- Tanrı'nın eli, kılıçla masum bir beden arasına girmekten acizse, hiçbir işe yaramıyor demektir.
- Şişlere dizilen taze etin yağı mangallarda yanarken çıkan koku tapınaktan çıkan dumana karışıp göğe yükselirken, yüce gökte bunları soluyan Tanrı memnun oluyor. Kuzuyu göğsüne bastıran İsa, Tanrı'nın neden, sunağa dökülen bir tas sütle, ya da bir avuç buğdayla tatmin olmadığını anlayamıyor.
- Düşünce gölge gibidir, kendi başına iyi yahut kötü değildir, iyi mi kötü mü olduğunu yapıp ettiklerin belirler.
- Hor gören bir Tanrı'yla yaşamanın ne demek olduğunu anlaman için kadın olman gerekir.
- Sen insanlık denen tencereye sokacağım kepçesin, seni tencereden çıkardığımda yeni bir tanrıya inanan insanlarla dolu olacaksın, ben de o yeni Tanrı olacağım.
Kesinlikle haklısın hatta bizim büyüklerimiz kitabın farkında değiller bence yoksa tam gece yarısı gündem değiştirme aracı olurdu. Ve bu fırtınada zamlar, kanun çıkışları falan aslında tam onlara göreymiş yazık etmişler. Alıntıları okurken çok güldüm çarpılır mıyım acaba? :)) Bu arada müsadenle izleyicin oldum.
YanıtlaSilÇok sevindim, iyi ki uğramışsınız sayfama, iyi ki izleyicim olmuşsunuz. Çarpılma konusuna gelirsek, öncelik Jose Saramago'nun olmalıydı. Belki sonra bana, bunları sizinle paylaştığım için, ve en son size, okurken güldüğünüz için :) Yorumunuz için teşekkürler.
Sil