26 Ocak 2015 Pazartesi

Swastika Geceleri - Katharine BURDEKIN

Son zamanlarda adını sıkça duyduğum bir kitaptı. Ee distopya meraklısı da olunca, okumak şart oldu. Feminist distopya olarak anılan kitapta, Hitler ikinci dünya savaşından galip ayrılmış, dünya sadece Japon ve Alman kutubunda bölünmüş durumda. Zaman olaraksa Hitler'den 700 yıl sonrası. Kitap 1937'de yayımlanmış, yani Hitler'in sonunun bilinmediği bir tarihte. 

Dinler yok edilmiş, sayıları az da olsa hristiyanlar var ancak aşağılık ve değersiz görülüyorlar, Hitler tanrı vasfını kazanmış, onun doğmadığına, infilak ederek oluştuğuna inanılıyor. Çünkü bir kadından doğmuş olmak bile mide bulandırıcı. Kadınlar, saçları kazınmış, belirlenmiş bölgenin dışına çıkmaları yasaklanmış, sadece üreme vasfından faydalanılan değersiz ve aşağılık varlıklar. Erkek çocukları belli bir süre sonra ellerinden alınıp devletçe büyütülüyor, çünkü bir kadının bir erkeği yetiştirmesi söz konusu değil. 

Tüm kitaplar yok edilmiş, geçmişe dair tüm kayıtlar ve doğal olarak toplum hafızası silinmiş durumda. Ancak gerçeği bilen bir kişi bile olsa umut sürüyor. Nesiller boyunca can pahasına korunan, gerçek tarihi anlatan tek bir kitap. Bir şövalye, bir nazi ve bir ingilizle bu kitabın hikayesine eşlik ediyorsunuz.

Kitabı sevsem de, distopya olarak 1984 kadar etkilemedi beni. 

5 yorum :

  1. Çok ilginç... Aslında bu tarz ütopik kitapları pek tercih etmem ama bunun konusu hem konu Almanya ve Hitler olmasından (orada doğma büyüme olmamdan mütevellit ;), hem de dinlerin yok edilmiş olması vs. çok ilgince benziyor. Yazalım bi köşeye. Çok teşekkürler. Sevgiler... :)

    YanıtlaSil
  2. Ben bu kitabın neden feminist distopya olduğunu anlamadım, sormaya da utandım şu saate kadar. Kadınları toplumdan yok ettikleri için mi? Dinleri de yok etmişlerdi, hatta Almanlar ve Japonlar dışında pek milliyet de yoktu, bütün tarih kayıtlarını ortadan kaldırdıkları için. İngilizlik mesela öyle kulaktan kulağa, yarı efsane gibi bir konuydu insanlar arasında, "Almanlara karşı savaşmışız, İngilizmişiz" falan diye.
    Yazarı kadın diye mi feminist, biri bana anlatsın allahım lütfen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden feminist distopya konusunda benim yorumum şöyle; şu ana kadar okuduğum distopyalarda özellikle kadın cinsiyetinin yok edilmesine, sadece kuluçka makinesi gibi kullanılmasına, insan olarak görülmemesine yönelik bir senaryo yoktu. Bir de, yazarı da feministmiş, öyle diyolaa :)

      Sil
    2. Aaaa anladım, başka distopyalarla karşılaştıracak kadar okumuşluğum yok benim bu türü. Tamam, bu açıklama aklıma yattı :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...