30 Kasım 2013 Cumartesi

Türkan - Ayşe Kulin

ayşe kulin

Ayşe Kulin okumadım daha önce. Bu ilk. Türkan Saylan biyografisini yazmasını bizzat rica etmiş Ayşe Kulin'den. Türkan Saylan'ın en yakın arkadaşı Gökşin Sanal'la mektuplarından derlenen bir kitap "Türkan". Gençliğinden, ölümüne kadar geçen zamanda yaşamı, mücadeleleri, evliliği, çocukları ve son dönemde evinin ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin şubelerinin basılmasıyla yaşadıkları kendi ağzından anlatılıyor. 

Çok sıcak ve rahat okunan bir anlatım. Su gibi akıyor zaten elinizde. 

Türkan Saylan güçlü bir kadın. Güçlü, idealist, sevgi dolu ve çalışkan. Pençeleşmiş el ve ayaklarıyla, vücutlarının her yerini kaplamış yaralarla, insanlardan tecrit edilmiş, kapatılmış ve ölüme terk edilmiş halleriyle cüzzamlılarla tıp öğrenimi sırasında karşılaşıyor ve beynine kazınıyor. Bu hastalığın tedavisine ve cüzzamlılara adıyor ömrünü. Herkes kaçarken, o dokunuyor onlara, dinliyor, ilgileniyor. İhtisasını bu alanda yaptıktan sonra, ülke genelinde insanların bilinçlenmesi için büyük işler başarıyor. Ekip oluşturarak Doğu'ya gidiyor. Cüzzamlıların tespiti ve tedavisiyle bizzat ilgileniyor. 

Hastaları iyileştiriyor, onlara iş bulunmasına ve hayatlarını idame etmelerine yardımcı oluyor. Bu aşamada, okutulmayan kız çocukları için de burs toplamaya başlıyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kuruluyor. Kardelenler adıyla anılan projeye imza atılıyor. Binlerce kız çocuğu okutuluyor bağışlar sayesinde. 

Kısacası ömrü çalışmayla geçmiş bir insan. Hiç durmadan çalışmakla. Her şeye rağmen çalışmakla. İki evlilik ve iki çocuk. Umutlarını kıran iki evliliğe rağmen, engellemelere, hastalıklara rağmen hiç durmadan amaca koşulmuş bir hayat. Her zaman hayranlık duyarım, idealleri yoluna hayatını adamış insanlara. Sıcak evini, düzenini bırakıp idealleri uğrunda koşturan başarılı insanlara. Türkan Saylan'ın hayatı gerçekten başarılarla dolu. Dolu dolu geçmiş, büyük işler başarmış bir insan. 

Kitabın öyle yerlerine öyle şiirler yerleştirilmiş ki, öylesine oturmuş ki. İşte onlardan biri;

"Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela, Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, Yani o derecede, öylesine ki, Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, Yahut kocaman gözlüklerin, Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda                        İnsanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, Yaşamak yanı ağır bastığından. "

2 yorum :

  1. Okumadığım nadir Ayşe Kulin kitaplarından biri. Listeye ekleyeyim o vakit :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ekle, ekle :) Bir çırpıda bitiyor. Sevdim anlatımını.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...