1 Temmuz 2013 Pazartesi

Neden Vejetaryen Oldum?




Ben vejetaryenim. Birkaç yıla kadar değildim ama kırmızı et yerine tercihim tavuktu. Sonra ne oldu? Ne oldu da vejetaryen oldum, anlatmak istedim. 

Çocukluğumdan beri hayvanlara karşı büyük bir sevgim var. Evimizde tavşandan, horoza, kuştan balığa, köpekten, kaplumbağaya kadar bir çok hayvan besledim. Tabi horoz beslemeye müsait bir evimiz vardı. Şimdi aklıma geldikçe üzüldüğüm bir şey var çocukluğumda. Her çocukta var olan psikopatlık bende de varmış bu kadar hayvan sevmeme rağmen. Çocukken ne zaman bir sümüklü böcek görsek koşa koşa evden tuz getirir ve hayvancağızın üstüne döküp, erimesini izlerdik. Ne büyük bir pisikopatlıkmış yaa, nasıl vicdan azabı duyuyorum hala o hayvancıkları düşündükçe. 


Yaklaşık 3 yıl öncesine kadar tavuk, en sevdiğim yemeklerin arasındaydı. Bu cümle bile ne tuhaf geliyor şu an. Tavuk = Yemek. Tavuk, bir hayvan yahu, bir canlı. Tavuk = yemek olmamalıydı. Ne zaman çizildi o çizgi, hangi olayın üstüne net olarak emin değilim ama her zaman özellikle de köfte gibi, et yediğimi gerçekten anladığım yemeklerde, midem bulanıyordu. Zaten löp löp kırmızı et yemeyi hiç sevmedim de, köftede falan böyle sinir minir gelince ağzıma öghhhh şu an kusabilirim. 

Sonra ne oldu, ineklerin, kuzucukların, tavukların gözlerine baka baka, onları yiyecek olarak görmekten uzaklaştım. Aslında başından beri zaten öyle görmüyordum. Genelimizde şöyle bir algı var; İnekler başka şeyler, yediğimiz köfte başka şey. Kimse köfte yerken bir ineği yediğini düşünmek istemez. Bir cümle okumuştum geçenlerde; "Yediğiniz hamburgerin gözü vardı." 



Hiç baktınız mı, bir ineğin, bir kuzunun gözlerine. Acı çekerken gördünüz mü onları? İnsanlar, görmek istemiyor yedikleri yemeğin nerden geldiğini, nasıl geldiğini... Marketten paketlenmiş olarak aldığınız et, hangi aşamalardan geçerek geliyor sofranıza. İşte bu soruları sormaya ve gerçekleri öğrenmeye kararlı olduğunuzda gördükleriniz, öğrendikleriniz sizi dehşete düşürecek. Görmeye bile tahammül edemediğimiz şeyleri, biz et yiyelim diye başkalarına yaptırmak ne kadar ahlaklı bir davranış sizce?





O hayvanlar, acı çekiyorlar. Doğdukları andan itibaren acı içinde boğuluyorlar, daracık alanlarda, doğal ortamlarından uzakta, çelik kafeslerin içinde, birbirlerini ezerek, güneş ışığı görmeden, çimlere bir kez bile ayak basamadan, her türlü işkenceye maruz kalarak yaşıyorlar. Bir sürü antibiyotik, hormon ve ilaçla besleniyorlar. Bir sürü hastalıkla, sefil ve kısacık bir yaşam geçiriyorlar.  


Neden peki? 

Et endüstrisinin dayattığı gibi gerçekten insan ete muhtaç mı? Sağlığımız için et yemek zorunda mıyız? Hayır zorunda değiliz. Artık bu kanıtlandıysa da insanların kolayına geliyor bu bahaneye sığınmak. Çünkü çoğu insanın etten vazgeçememe sebebi kesinlikle bu lezzetten vazgeçemeyecek olmalarına inanmaları. Bunu çeşitli bahanelerle örtbas etmeye çalışıyorlar genelde. Peki, bizler nasıl leziz bir öğün yemek için her yıl yaklaşık 50 milyar (50.000.000.000) hayvanın bu koşullarda yaşamasına göz yumacak kadar vicdansız olduk.  Bazen tanıdıklarıma anlatıyorum hayvanları mecbur bıraktığımız koşulları, bazen video ya da  fotoğraf gösteriyorum. İlk tepki "bunları görmek istemiyorum" oluyor. "Neden böyle şeyleri izliyorsun" diyerek benim psikolojimden şüphelenenler de var tabi. Bunları izlemekten ve izletmekten zevk aldığımı falan düşünüyorlar sanırım. Olay şu ki : Siz gözlerinizi kapattığınızda onların acıları son bulmuyor, siz kulaklarınızı tıkadığınızda çığlıkları kesilmiyor. Biz görmezsek yok olmuyor maalesef. Aksine biz görmedikçe, biz duymadıkça bu acı devam ediyor ve etmeye devam edecek. İşte bu nedenle, gerçekleri gördüğümden beri, insanlara da bunu anlatmaya, göstermeye karar verdim. 

Bir kedim var ve o benim bebeğim. Güzel, masum kızım. Şunu düşünün, köpekleri seviyoruz, kedileri seviyoruz, evlerimizde besliyoruz. Ailemizden biri olarak görüyoruz. Peki kedilerinizi ya da köpeklerinizi yiyecek olarak gördüğünüz oluyor mu? Düşünmesi bile korkunç değil mi? Çin'de kedi ve köpeklerin yendiğini biliyor musunuz? Bir balık restoranına gidiyorsunuz ve akvaryumda yüzen balıklardan birini seçiyorsunuz. Ve aşçı o balığı havuzdan çıkarıp sizin için pişiriyor. Aynı şeyi kediler için Çin'de yapıyorlar biliyor musunuz? Kediler bir kafeste duruyorlar, müşteri geliyor ve birini seçiyor. Aşçı kediyi alıyor, öldürüyor, yüzüyor, pişiriyor ve servis ediyor. Bir farkı var mı sizce? Tek fark bakış açısı. Bizler kedileri, köpekleri seviyor, inekleri, kuzuları yiyoruz. Onlar kedileri, köpekleri de yiyorlar, hamamböcekleri ve maymunları da. Biz hayvan bağırsaklarını kokoreç yapıp yiyoruz, onlar maymun beynini. 




En azından bu yazımda kanlı görüntüleri paylaşmak istemedim. Ama tavuk çiftlikleri ve mezbahaların düzenlerinin nasıl işlediğini, hayvanların buralarda nasıl yaşadıklarını ve nasıl öldürüldüklerini de başka bir yazıda anlatırken, görmek istemediğimiz gerçekleri paylaşmak istiyorum. Çünkü onlar yalnız, savunmasız ve zulüm görüyorlar. Bunu görmeli ve göstermeliyiz. 

6 yorum :

  1. Almanya da çocuklara bu konuda çok güzel eğitim verılıyor .6.sınıfa giden kızım felsefe dersinde gormustu .ayrıca yumurtaların üzerinde ki numaralandırma çocuklara aciklaniyor.ve kafeste tutulan değil geniş alanda yumurta veren tavukların yumurtası almalari tavsiye ediliyor.bunları öğrenen kızım yumurta ambalajların üzerine bakarak bu yumurta kafeste yaşayan tavuktan elde ediliyor.onlar çok küçük seylerde çok kötü şartlarda yapıyorlar dıyıp o yumurtaları almıyor .

    YanıtlaSil
  2. Maalesef, okullarda eğitim verilmesini geçtim, ailelerimizde bile çocuklara bu konuda yeterli bilinç verilmiyor.
    Katkınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. evet haklısınız.bizler inek kuzu yiyoruz,cinler de kedi,kopek..fark varmı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbir fark yok. Ayy böcek yiyorlar, aman kedi yiyorlar demek hiç de mantıklı değil yani bu durumda. Sen de kuzu bağırsağı yiyorsun. Niye şaşırıyorsun değil mi.

      Sil
  4. Et tüketiminin "aşırı"ya kaçmadığı sürece normal, doğanın bi gereği olduğunu düşünüyorum. Tavuktan bahsetmişsiniz, bir canlı yenir mi demişsiniz. Tavuğun yediği solucan canlı değil mi?
    Ve bir sağlıkçı olarak söylüyorum, evet sağlığımız için et yemeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. http://kitapsizkedi.blogspot.com.tr/2014/07/vejetaryenlik-uzerine-ve-adsz-saglkcnn.html
      Saygılar...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...