3 Eylül 2017 Pazar

Delilerin demokrasisi

Son yıllarda iktidara hep uç noktada, kabadayı gibi tiplerin geldiğinin farkında mısınız? Bunu sadece bizim açımızdan söylemiyorum, Kuzey Kore'de manyağın biri var, Amerika'da desen altta kalır yanı yok. Sanırım gezegeni akılsızlığımızla bitirmeye kesin karar verildi. 


Amerika ve Kore birbirleriyle sidik yarışına girdiler. Biri nükleer denemeleriyle deprem yaratıyor, diğeri ona mahalle kabadayısı edasıyla göz dağı içeren mesajlar yolluyor falan. Bizdeki durumdan bahsetmek bile istemiyorum artık.

Peki neden böyle insanlar destek görüyor, benim aklıma takılan konu bu. Çoğunluk daha "kendilerinden" gördükleri için mi böyle insanları? Naif, zeki, düzeyli insanlar pek rağbet görmezken, nerede çığırtkan, yobaz, aşırı manyak tipler var, onlar destekleniyor. Demokrasinin yararlığından emin olamıyorum bu durumda ben. Çoğunluk manyak seviyor diye azınlık neden çekiyor bunun cezasını?

Ben birkaç seçim önce bıraktım aslında siyasetle, gündemle ilgilenmeyi. Haberleri bile izlemiyorum hatta. Ama illa ki bir yerden görüyorsunuz. Bu gezegendeyim sonuçta. Arakan'da budistler müslümanları katlediyorlarmış. Anlam veremedim buna. Budist? Bu adamlar budist öyle mi? Budizm ve katletmek kelimelerini bir araya getirmeye çalışmak bile hata bana göre. Ama demek ki neymiş... Bir inanışa, bir fikre, bir dine, bir her ne haltsa ona, sorgusuz sualsiz bağlıysan, o fikrin başındakiler, ne derse onu uygulamak zorunda kalırsın. Budizm diyoruz yahu. En barışçıl inanışlardan olan, iç huzuru, dinginlik vs. hani. İlginç gerçekten. 

İnsan, davranışlarını, söylediği şeyleri, inandığı şeyleri ne zaman sorgulamaya başlar acaba? Ya da ne yapmak gerekiyor sorgulamalarını sağlamak için? Ben genel anlamda "din" fikrinin bu sorgulamanın en büyük engeli olduğunu düşünüyorum. Bu islam değil illa ki, bütün dinler. Hatta din olmayan bütün inanışlar. Al işte, budizm gibi. 

Misal, her senenin belli günlerinde büyük ya da küçükbaş dediğimiz hayvanları gırtlaklıyoruz? Neden? Yahu neden kesiyoruz bu hayvanları biz? Açıklama şu mudur: Çünküüü, eğer onları kesmeseydik, çocuklarımızı kesecektik. 

Çin'de senenin belli günlerinde köpek yeme festivali var. Bak festival diyorum. Festival dediğin müzik festivali falan olur dimi. Köpek yeme festivali bu. Bizdeki kurban ve bayram kelimelerinin biraraya gelmesi gibi işte. Bir fark yok yani. Onların da bizimkiyle aynı saçmalıkta açıklamaları vardır eminim. Ama bu bizim geleneğimizzz. 

İspanya'da aynı şekilde. Ama onların kültürüüüü. Ya arkadaş kafatasının içinde duran şey beyin. Ve düşünmeye yarıyor. Yaptıklarını, söylediklerini, yaşadıklarını düşünebilesin diye var. Kültür dediğin şey nedir? Senden önce yaşamış insanların yapmayı alışkanlık haline getirdikleri ve nesilden nesile yapılmasını salık verdikleri zerzavattır. Sorgula arkadaşım. Neden yapıyorum ben bunu? Neden böyle olması gerekiyor? Bu yaptığımız mantıklı mı? Ama yok, bu bizim kültürümüz, bu bizim geleneğimiz, bu bizim inancımız, bu bizim hödöhödömüzz. Zıkkımın kökü. İçine ettiniz güzelim gezegenin ya.

9 yorum :

  1. ohhh her paragrafın altına imzamı atarım.
    Hele o budist kısmına. Ben de oraya takılıp dehşete düştüm, budistler bunu nasıl yapar? nasıl? nasıl? imkânsız! Sonra içimdeki düşünce o meşhur cümleye evrildi, "gerçek budist bunu yapmaz", ve işte savaşların didişmenin sonu olmadığını çok üzülerek anladım. Din hangisi olursa olsun. Halk kim olursa olsun. Ama çok yazık insanlara.
    İnancı sorgulamak ne zaman başlar diye sormuşsun. Çok anahtar bir soru. Zor başlar bence. Çünkü matematikte aksiyom neyse, insanda da inanç o. Yani bütün düşünce yapısının temeli. Temeli sorgularsan başına bir sürü iş açılır. Geri kalan her şeyi baştan kurmak gerekir. O güne kadar yaptığın yanlışlarla yüzleşmek de bonusu. Ekonomik değil. Bence asıl mesele bu. Gelenek ve kültür de inanca yakın bir altyapı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Gerçek budist bunu yapmaz" kısmı iyiymiş :))
      İnancı sorgulamak ekonomik değil, eyvallah. Sil baştan düşünmektense, bugüne dek böyle gelmiş kalıpları hap gibi yutmak daha kolay. Ama yok işte, bu sistem tıkanıyor, küçücük gezegende birbirini inanç uğruna kıran sözde akıllı formlarız. Bilemedim ki, nasıl öğretmeli insanlara düşünmeyi.

      Sil
  2. Öncelikle hoşgeldiniz!

    Mayıs'ta bir kongrede dünyaca ünlü Prof. Dr. Zimbardo, Trump için ruh hastası demiş, diktatör demiş, bizde de aynısının olduğunu söylemişti yüzlerce kişinim önünde. Psikolog olarak teşhis koymuştu alenen. Hitler, vb. isimler de akla gelince, arkasından savrulunan kişiler ve fikirler böyle uçuk, çılgın ve etnik köken, din gibi ortak paydalarla kitleleri afyonlayanlar oluyor demek ki! Mantığı yok,zaten onu arayan da olmuyor ne yazık ki! Bizde böyle demek, sorgulamadan kabul etmek daha kolaya geliyor çoğu kişi için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldum Kalem Nasırı.
      Evet teşhis koymak için aslında prof olmak da gerekmiyor, o kadar açık ki :) Ama gel gör ki deli seven bir çoğunluk var işte.

      Sil
  3. "Zıkkımın kökü" ne ve diğer tüm yazdıklarına katılıyorum...

    YanıtlaSil
  4. Hiç yokmuş gibi davranıyorum, annemin babamın bile bayramını kutlamadım çünkü bu bayram değil acı.. Anlattım önceden çok içim acıyor dedim ama anladılar mı emin değilim, yine de hala bayram kutlama alıyorum onlardan ve bazı arkadaşlardan..
    Politik konuda dünya yine 30'lara dönüyor ya, haydi hayırlısı..

    YanıtlaSil
  5. Saptamalarınız doğru. Kendilerinden gördükleri için bir tür tatmin o tarz insanları tepelere çıkarmak. Ama bedelini çok acı ödüyoruz...

    YanıtlaSil
  6. Merhaba , yazmıyorsun diye unutulmuş değilsin, hep aklımdasın , daha önce belirtmiştim kedime her baktığımda aklımdasın ve vejetaryen olmamda yine etkilisin, böyle etkileyen biri olmak...sokağımda her gün beni bekleyen onlarca kedi var, köpek beslerken geçirdiğim kazanın yarası alnımda var...hatırlıyor musun seninle tanıştığımda hayvanlardan habersizdim, hissizdim...teşekkür ederim yorumun için okuduğun için

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...