14 Ocak 2015 Çarşamba

Temple Grandin (2010)




Geçen gün çok güzel bir film izledim. Mutlu Keçi'nin listesinden seçtiğim Temple Grandin. Müthiş bir film, oyunculuk harika, kesinlikle tavsiye ediyorum. Otizme bakış açısında farklılık yaratabilecek düzeyde iyi anlatılmış. 

Film izlerken hissettiklerim, otistik bir çocuğun ebeveyni olmanın ne kadar zor olacağı, insanların -özellikle çocukların- böyle farklı yaşıtlarına karşı ne kadar acımasız oldukları ve beynin ne kadar muhteşem bir organ olduğuydu. Hayvan davranışları konusunda uzmanlaşıp, daha kaliteli mezbahalar ve ağıllar inşa edilmesini sağlamak konusuysa epey ikilemde bıraktı beni. Temple Grandin, hayvanları gözlemleyerek davranış kalıplarını belirliyor, onlar gibi düşünüp, onlar gibi görüp, bunu varolan sistemler üzerinde uygulanmasına yardımcı oluyor. Filmin bir yerinde bir sözü var; "Doğa zalim olabilir ama biz insanlar hayvanlara saygı göstermek zorundayız" gibi bir şeylerdi. Mezbahalarda hayvanların minimum stres yaşamalarını, panikleyerek birbirlerine zarar vermemelerini sağlamak hem işletme hem de hayvanlar açısından fayda sağlayan bir şey. İşletme açısından baktığımızda stres yaşayan hayvanın salgıladığı hormonlar etlerinin kalitesini bozuyor, panikleyerek birbirlerini ezmeleri maddi açıdan zaiyat anlamına geliyor. Hayvanlar açısından ise, ölüm yolcuğunu daha huzurlu hale getirmek. 

Dün ablamın tamponları çıkarıldı. Yüzü resmen iki katına çıktı kızın. Doktor bu aşamadan sonra hızlı bir iyileşme süreci başlayacak dedi. Cumartesi günü de dikişleri alınacak, alçı çıkarılacak. Böylece bitmiş olacak. Çok merak ediyorum yaa. Umarım güzel olmuştur, yoksa çok feci bi durum. Dün doktorun muayenehanesinde bekliyorum, ablam içerde, 3-4 kişi daha geldi bizden sonra. Hepsi de estetikli. Çok komikti, kadının biri geliyor, herkes çaktırmadan birbirini inceliyor, neresini yaptırmış, nasıl görünüyor diye :) 

 Çooook da güzel bir kitap okudum, onu da bir sonraki yazıda anlatayım; Zülfü Livaneli - Son Ada

7 yorum :

  1. Filmi ben de seyretmiş ve etkilenmiştim. Ağlamış bile olabilirim :))

    Öncesi - Sonrasını paylaşcan mı? Özelden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablama sormam lazım :P Sen de düşünüyordun, ne yaptın?

      Sil
    2. Ben su ana kadar deviasyon yuzunden kronik faranjit olursun, kalbin cabuk yorulur, erken olursun, kronik yorgun olursun diyen 2 kbbciye gosterdim icimi.
      Simdi aksini soyleyecek cikar mi diye, rontgenimi tarayip uzmanlara gostermeye devam edicem. Hayat kalitemi ilerde cok dusurecek.
      Annem sipirituel oldu basima. Nefes egzersizi ile kanseri yenen bile varmis, bence sen nefes egz yap diyor da, Ank'da bulamadim, guvenemedim, modern tibba danismaya devam. Tampondan korkarim.

      Sil
    3. Bence yaptır rahatla :) Tamponun sıkıntısı 2 gün, büyüttüğün kadar da acılı bir süreç değil ablamdan edindiğim tecrübeyle. Çıkarılması sırasında birkaç dakika sürecek bir acıyı da dayanabilirsin. Nefes egzersiziyle düzeltilebilir miymiş deviasyon :)

      Sil
    4. Ne diyosuuun! Kanser iyilesmis diyolla :))
      Olabilir aslinda. Belki nefes almayi bilmiyorum ve o yuzden tembel ve yorgunum?

      Sil
  2. Ben de izledim aynı listeden. Ve çok sevdim. Ve dediğin yerde ben de ikilemde kaldım. Hatta ikilemde kalmak lafı cuk oturuyor çünkü gittim gittim geldim ve hissime bir isim koyamamıştım seni okuyana dek. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şekilde Joe, nasıl hissedeceğimi şaşırdım, iyi bir şey mi, kötü bir şey mi? Ucundan kıyısından hayvanların refahını sağlamış olmak, mezbahalarda geçen sürenin daha huzurlu olmasını sağlamak...Hala ikilemdeyim :) Ama film çok güzel, oyunculuk büyük övgü hak ediyor.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...