![]() |
görsel için kaynak |
Biliyorum, bunlar da geçecek. Sıkıntılar yaşandığı an hiç bitmeyecekmiş gibi gelse de, her şey geçiyor işte. Son zamanlarda hep karamsar şeyler yazıyorum değil mi? Babamın sorunu geçmedi bir türlü. Ameliyatın üstünden 1,5 ay geçti. Geçen gece yine idrar yolu tıkandı. Şiddetli sancıyla gittik yine hastaneye. Kosssskoca üniversite hastanesinde, sonda takarken kullanılan jelden kalmamış. Gece gece kafayı yememek elde mi? Nasıl olur diyoruz, sonda takılmıyor mu, acilden alın gelin diyoruz. Hastanenin tümünde olmadığını söylüyorlar. Gerçekten insan kafayı yiyecek gibi oluyor sinirden. Nöbetçi eczane aradı eşim. Eczanede de yokmuş iyi mi? Hayat gerçekten bizimle oyun oynuyormuş gibi hissediyorum çoğu zaman. Depodan istediler, bir saate gelir dediler. Altı üstü 4 liralık bir jel. Ege bölgesinin en büyük üniversite hastanesinde jel yok. İnanabiliyor musunuz?
Sonuç olarak, babama tekrar sonda takıldı. Dün de pataloji sonucunu doktora göstermeye gittik. Sonuç beklediğimiz kadar sevindirici değil. Kanserli bölge tam olarak çıkarılmışsa da, nüksetme ihtimali var dedi doktor. Her 3 ayda bir kan değerlerine bakılacak ve büyük olasılıkla 1,5 ay sonra ışın tedavisi görmesi gerekecek. İdrar yolunun tıkanması konusu da, ilk kez karşılaştığı bir durummuş. Hiçbir ameliyatı sonrası, bu kadar zaman geçtikten sonra sonda gereksinimi duyulmamış. Bizim marjinal şansımız :) Düşük olasılıkları çekiyoruz nedense. Cuma gününe kadar sondayla duracak, cuma tekrar gidilecek ve tıkanıklığın neden olduğu araştırılacak.
Cuma günü doğumgünüm. Canım eşim bana akıllı telefon almış, şimdiden verdi. Benim için, aldığım bir malın, eşyanın kullanım süresi, bir yenisi çıkana kadar değil, o eşya artık kullanılmaz hale gelene kadardır. Canım benim, kendisi de biliyor bu durumu aslında ama almış işte. Benim de akıllı telefonum olsunmuş :) Olsun bakalım. Buradan aşkıma çok çok ama çok teşekkür etmek istiyorum. Canım eşim, sen benim biriciğimsin, desteğim, mutluluğumsun. Benim iyi yürekli, yakışıklı kocam, seni çok seviyorum. İyi ki varsın...
Üzüm'e gelelim, durumu daha iyi. Cesaret edip götüremedim veterinere. Götürmek istemedim aslında. Çünkü koyulan kesin bir teşhis yok, kesin bir tedavi ve çözüm önerisi yok. Krem ve hap verildi, onlar kullanıldı. Şimdi ben tekrar götürsem aynı şeyleri yaşamaya gücüm yok. Günde bir saat kadar yakalığını çıkarıyorum, yalanmasına izin veriyorum, biraz rahatlıyor, bu sırada gözümün önünden ayırmıyorum ki yine yaralamasın kendini. Yara yeri tamamen iyileşti ama orada hala tüy çıkmadı. Bir süre daha yakalığı çıkarmayacağım.
Durumlarım böyle şimdilik.