Minik çamla ilgili bir önceki yazımda "Karaçam Büyüyor" diye başlık atmıştım. Sevgili resimli günlük beni epey güldürerek kalçam büyüyor şeklinde okumuş başlığımı. O yüzden artık minik çam ağacım diyeceğim :) Yanlış anlamaya sebebiyet vermemek için. Çam ağacımın bir aydır fotosunu çekmemiştim. Halbuki her gün çekmeye niyetliydim. İşte son hali de budur. Sonradan yanında bir de sürpriz çıktı. O da çama benziyor ama değil sanırım. Biraz daha büyüsün belli olur. Yanında minik bir ot vardı hatırlarsanız, onu söktüm başka bir saksıya diktim ama öldü yavrucak. Sonra da bu çıktı. Bereketli bir toprakmış :)
Haftasonu İnciraltı Kent Ormanına gittik. Çok güzel bir yermiş. Neden daha önce gitmedik şaşırdım. Deniz dibinde, ağaçlar içinde, tertemiz, suyu var, tuvaleti var, mis gibi bir yer. Kahvaltı, piknik, yürüyüş, bisiklet için çok uygun bir yer. Gitmeyen İzmir'li varsa tavsiye ederim. Arkadaşlarla gitmiştik. Ben gerçekten asosyal bir insanım. Oraya en kısa zamanda eşimle yalnız gitmenin planlarını yapıyorum. Keyif almadım arkadaşlarla, çünkü planladığım hiçbir şeyi yapamadım. Oraya giderken aklımda kitap okumak, spor yapmak, yürüyüş yapmak falan vardı. Ne kitap okuyabildim, ne de yürüyüş. Ot gibi oturup yedik içtik geldik. Çoğu şeyi yalnız yapmaktan daha çok keyif alıyorum. Alışverişe gitmek mesela. Kesinlikle kalabalık gitmekten hoşlanmıyorum. Birbirini takip etmekten insan rahat rahat dolaşamıyor ki. Ne yaparsın ben de böyleyim işte :) Seviyorum yalnızlığı.
Aynen ben de yalnızlığı severim, en fazla kafa dengi bir kişi isterim yanımda. Bu arada kendimi çam ağacının isim annesi gibi hissediyorum :)
YanıtlaSil:)) Evet öyle oldun sanırım. Benim de karaçam dedikçe aklıma kalçam kelimesi geliyor artık :D
SilAy çok tatlı o miniş :D Boyu boyunu ikiye üçe katlasın diye umuyorum!
YanıtlaSilBen de öyle umuyorum. Büyüyecek ablası :P
Sil