Gözümün önünden gitmiyor o kedicik. Masum zavallı ne kadar acı çekmiştir. Dolabın altına saklanmış, bağırsakları dışardayken. O pislikse kuyruğundan çekip, tam 1.5 saat sonra "sen hala ölmedin mi" diyerek videoya çekmiş. Beynim zonkluyor kafamda canlandırırken bile. O zavallının çektiklerini hissetmeye çalışıyorum. Beklediği tek şey sevgiydi halbuki. Kedime bakıyorum şu an, bakmaya doyamadığım, bir yerine bir şey olacak diye üstüne titrediğim, bir gün onu kaybedeceğim diye düşünürken bile acı çektiğim kedimin o acıları çektiğini düşünüyorum da çıldırıyorum sinirden.
O pislik, aşağılık yaratık bizim lanet kanunlarımıza göre sadece "KABAHAT" işledi. Hayvanlara ne yaparsanız yapın, bağırsaklarını çıkarın, üstüne asit dökün, gözlerini oyun, kulaklarını kesin, KABAHAT yapmış oluyorsunuz. Bu çocukcağız da yapmış bir kabahat işte abileri, ablaları. Altı üstü bir kedi değil mi canım, ne olmuş. İnsandan önemli mi? Şimdi gencecik çocuk hapislerde mi sürünsün bir kediyi öldürdü diye?
En son, 5199 sayılı hayvanları koruma kanununun değişiklik tasarısı gündemdeyken sokaklara dökülmüştük. Hayvanlara karşı işlenen bu tip olaylar kabahatler kanununda değil, ceza kanunda değerlendirilmeli diye. Ama anlayan var mıydı meclistekilerden çok merak ediyorum. Hayvanları koruma kanunu dendiğinde, hayvanların sokaklardan toplanması ve ormanlık alana atılması, ölüme terkedilmesini mi anlıyorlar? Hayvanlar üzerinde deneylerden bahsediliyor yahu bu kanunda. Aklım almıyor. Hayvanları Koruma Kanunu. Canlı canlı kesip biçerek, üzerlerinde bir sürü kimyasal ve zehir deneyerek mi koruyacaksınız?
Sokaklardaki kedi köpeklerden rahatsız oluyormuş insanlar. Ne yapalım o zaman. Toplayıp götürelim, ormana atalım, gözden uzak olsun, orda ne bok yerlerse yesinler. Birbirini yiyorlar köpekler biliyor musunuz açlıktan ormanlarda. Ya da toplayalım hepsini gebertelim gitsin. Nüfusları çoğaldı bir dur demek lazım. Aslında bu dünyada nüfusu fazla olan bir tür varsa o da insan. Neslimiz tükense de kurtulsa dünya bizden.
Devletin, belediyenin görevi, bu hayvanları toplamak, aşılarını yapmak, kısırlaştırmak ve aldığı yere geri bırakmaktır. Sokaklarda hayvan görmek istemiyoruz, korkuyoruz, bikbikbik diyenlere de şöyle demek istiyorum. BEN DE SENİ GÖRMEK İSTEMİYORUM. Seni ve senin gibileri toplayıp ormanın içine bırakmak istiyorum. Senin ve benim yaşamaya ne kadar hakkımız varsa o masumların da o kadar hakkı var. Ve şuna emin olun, bir hayvana en ufak bir sevgi kırıntısı verdiğinizde misliyle geri alırsınız. Toplumda vicdan ve empatinin gelişmesini istiyorsanız çocuklarınıza önce hayvan sevgisini kazandırın lütfen.
Şimdi; karnı deşilmiş, saatlerce acı içinde ölümü beklemiş bir kedinin ardından, tekrar aynı taleplerle sokaklara dökülüyoruz. Pazar günü Türkiye genelinde eylem var, tekrar sesimizi duyurabilmek için, bizim dilimizden konuşamayan masumlar adına konuşabilmek, savunmasızların hakkını savunabilmek için. İktidarın kendi derdine düşmüş gündeminde belki yer bile edemeyeceğiz ama sessiz kalmamak adına mutlaka bir şeyler yapılmalı. Eylem için belirlenen yer ve saatler şimdilik şöyle;
HAYVANLARA KARŞI YAPILAN ŞİDDET TECAVÜZ VE KATLİAMA DUR DİYORUZ !
EYLEM TARİHİ VE YERLERİ!
16 Şubat pazar günü saat 15:00 çanakkale/iskele
10 Şubat 2014 Pazartesi Saat: 19.00 İstanbul / Kadıköy Boğa Heykeli
15 Şubat 2014 Cumartesi Saat: 14.30 Ankara / Kızılay Sakarya Caddesi
(Etkinlik Sayfası:
16 Şubat 2014 Pazar Saat: 13.00 İstanbul / Nişantaşı Kedili Sanat Parkı
16 Şubat 2014 Pazar Saat: 14.00 İstanbul / Taksim Galatasaray Lisesi önü (İmza kampanyası. Düzenleyen: Tuna Arman)
16 Şubat 2014 Pazar Saat 15.00 İstanbul / Kadıköy
(Etkinliksayfası:
16 Şubat 2014 Pazar Saat 13.30 İzmir / Konak
(Etkinlik sayfası:https://www.facebook.com/events/494470757337563/)
16 Şubat 2014 Pazar Saat 13.30 Kayseri Almer Alışveriş Merkezi
(Etkinlik Sayfası:
16 ŞUBAT PAZAR SAAT 14 00 ANTALYA ŞARAMPOL KAPALI YOL HALK BANKASI ÖNÜ..ANTALYA ŞARAMPOL KAPALI YOL HALK BANKASI ÖNÜ..
Pazar günü Kadıköy'de olacağım! Tamamen vahşet... Daha insanlara yapılan zulmü durduramamışken, bir de ardı ardına masum hayvanların işkence edilerek öldürüldüğünü duyar olduk. Az önce de şu haberi okudum; https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10152230534499182&set=a.10152230534449182.1073755340.180936529181&type=1&theater
YanıtlaSilNe diyeceğimi bilemiyorum, o mahlukatın adını anmak istemiyorum ama haberin yayınlandığı gün, yedikule hayvan barınağında barınak hayvanları adına bir kermes düzenlenmişti... Bir yanda vicdan sahibi insanlar, bir yanda vicdansızlar... Umarım cezalarını bulurlar...Bu siyasi bir durum değil, burada olay masum bir cana kıyılması hemde kendini koruma kapasitesine bile sahip değil... Bu nedenle vicdan sahibi herkesin eylemlere katılmasını diliyorum.
İlgin ve desteğin için teşekkürler Dilara.
SilSana sonuna kadar katılıyorum Kitapsız Kedi...ben de onları görmek istemiyorum...
YanıtlaSilBiz bahçemizdeki kedilerin boğazından iki lokma bir şeyler geçsin diye penceremizden onları beslemeye çalışırken üst kattaki komşumuz minik yavruları kedilerin miyavlamasından uyanmasın diye su dökerek kovalamaya çalışıyor...Ben de onun minik yavrusunun sesinden rahatsız oluyorum, geceleri uyuyamıyorum onun yüzünden ne yapayım gidip su mu dökeyim ben de...Zihniyeti bozuk iki yüzlü sevgisiz insan müsveddeleri...
Etkinlik bilgilendirmesi için de çok teşekkürler...
:D Çok güldüm Burcu. Ben teşekkür ederim.
SilBen de pazar günü oğlumla kadıköyde olacağım,kedi ile yaşamak beni insanlaştırıyor.İyi ki sizin gibi hayvan dostları,iyi insanlar var...
Silyazınıza sonuna kadar katılıyorum, ben de bloğumda şimdi bu konuyla ilgili yazdım...
YanıtlaSilTeşekkürler.
Sil