Grip oldum. Yine iğrenç boğaz ağrısıyla başladı. Normal bir insanın boğazı bir yılda kaç defa ağrır, şişer? Benim 7-8 defa çok feci şekilde ağrıyor, öyle ki yutkunurken sanki zımpara sürtünüyor boğazıma. Uyutmuyor. İki günden sonra boğaz ağrım geçti, öksürük, hapşırık, salya sümük başladı. Aman o boğaz ağrısı geçsin de diğerlerine razıyım. Şu anda boru gibi sesimle, sümüklü böcek kıvamında çalışıyorum. Diş için daha yeni rapor aldığımdan şimdi tekrar rapor almak da istemiyorum. Adaçayı, limon, kafama göre kullandığım ilaçlarla idare ediyorum. Dişim iyileşti sayılır. Orada krater gibi bir oluşum var tabi hala. O da düzelecekmiş, bekliyorum. O çukur dışında bir sıkıntım kalmadı.
Haftasonu iki film izledim. "3 idiots" ve "I Love You Philip Morris". Jim Carrey'i severim, I Love You Philip Morris Jim Carrey'in izlediğim en farklı filmiydi. Bir eşcinseli canlandırdığı film, eğlencelik, hafif, yarı komik, yarı hüzünlü bir film. 3 idiots ise bir hint filmi. Hint filmlerine kesinlikle uzağım. Bir arkadaşın ısrarı sonunda izledim. Filmi sevdim ama şu ikide bir filmi bölüp danslar, şarkılar çıkıyor ya, deli oluyorum. Müziklerini de sevmiyorum, danslarını da. Ama yine de sevdim filmi. Haftasonları film saatleri yapmayı seviyorum. Eşim sevmese de, takıyorum kulaklığımı, alıyorum laptopu izliyorum.
Önceki kadar olmasa da kitap okumaya devam ediyorum. Kitap fuarından aldığım iki kitabı okudum ama burada yorumlamadım. Altını çizdiklerimden yazarım bir ara. Şu anda da "Etin Cinsel Politikası" nı okuyorum. Vejetaryenlik, kesinlikle hayatımda verdiğim en doğru, hayatıma huzuru getiren en önemli kararlardan biri.
Burcu yüzünden bu aralar instagrama takmış durumdayım. Deli deli bütün akşam kedi fotoğraflarına bakıyorum. Üzüm'ün bir fotoğrafını koyuyorum, sonra durup durup bakıyorum, kaç kişi beğendi, kimler beğendi. Evet, sanal mutluluklarımız var artık. Beğeni almak, yorum almak nasıl da mutlu ediyor insanı. Ama burası kesinlikle benim asıl mekanım. Buraya yazdıklarım, yazılanlar, yorumlar, kesinlikle çok daha değerli, çok daha fazla mutlu ediyor, tatmin ediyor. Mari Antrikot'un geçenlerde paylaştığı satırlar ne kadar güzel anlatmış beğenilme, beğenilmeme durumlarını.
"Bugün insanlar cenazelerinin sosyal ağlara koydukları bir fotoğraf gibi değerlendirildiğini göreceklerini bilseler, hepsi patır patır intihar edip cenazelerinin altından bunu kaç kişi paylaşmış, kaç kişi beğenmiş, kaç kişi yorum yapmış, öbür taraftan buna bakarlardı. "Beğenilmemek" bu çağın laneti de bu sanırım." Atanamayanlar - Başar Öztürk
İşte böyle durumlar, seviyorum buraları, biliyorsunuz dimi. Okuyorsanız bunu, daha çok yazın emi :)
Geçmişler olsun! Doktorlar daha iyi bilirler ama bademciklerin yılda bilmem kaç defadan fazla şişiyorsa yetişkin de olsan almayı tercih ediyorlar diye biliyorum...
YanıtlaSilInstagram ve kedi konusu ise başka bir şey, hepimiz kafayı yedik, aynı durum :))
Teşekkür ederim. Bademcikleri aldırmak da sonrasında bir çok soruna neden oluyormuş diye duydum ama çok iyi bilmiyorum.
SilKafayı yemek doğru tanım kesinlikle katılıyorum :)
Geçmiş olsun,instagramı bilmiyorum ama üzüme bakmak için üye olmayı isterdim...kitap yorumlarını da bekliyorum,senden ilham alarak yaptığım kitap listem var,ilk sırada da hayvan hakları...iyi ki varsın
YanıtlaSilOkuduğum kitapları hemen bitirdiğimde yazmam lazımdı, sonrasında iyi olmuyor. Ama yine ufak notlar yazabilirim senin için. Hayvan hakları okumak istiyorsan sana özel liste de vereyim. Canım Ayşe, sen de iyi ki varsın...
SilInstagram'da bi ben yokum galiba yahu.. Facebook'a, twitter'a ne oldu, modası mı geçti ben uyuklarken?! Yeterince sosyal endişe sağlıyorduk oralardan...
YanıtlaSilEvett, sen yoksun, aradım seni, bulamadım :) Facebook, twitter sevmiyorum, instagramla da ilgim alakam yoktu, kışkırttılar beni Ceren :) Boşver yaa, en güzeli blog.
SilGeçmiş olsun. Normalde bademciğin görevi mikropları tutmaktır ama seninki işlevini yapamaz olmuş kanımca. Annem ve kardeşimin de çok sık şişer ve ağrırdı, aldırdılar artık daha az hasta oluyorlar.
YanıtlaSilBu arada kafama da bir taş geldi ama neyse, instagramda olmandan dolayı mutlu olduğum için bir şey demiyorum :)
Buraların yeri de ayrı tabiki :)
Sana taş atar mıyım ben yaa :) Senin davetin bahane, ben de memnunum, üzüm kızın albümü oluyor bi nevi işte :)
SilAman Burcu, dursun bademcikler. Bir de onlar çıkmasın şimdi başıma. İdare etsinler gari, kör topal :P
geçmiş olsun...
YanıtlaSilTeşekkürler kitap eylemcisi. Okuma hızına hayranım, takdirle ve hayranlıkla izliyorum seni :)
SilBogaz agrisina benim icin en iyisi tuzlu limon suyu gargarasi. Dusuncesinden eyleme gecene kadar zorlu bir surec. Ama hemen bir rahatlik sagliyor. Tek ihiyac: cesaret :)))
YanıtlaSilSirkeyi duymuştum, bu da ona benziyor.
Sil