14 Ağustos 2014 Perşembe

Keyifli iş günleri




İşyerimde o kadar mutlu mesut bir dönem geçiriyorum ki :) Büyük ve küçük patron izinde.(memuriyette patron denmez ama neyse) Büyük patronun olmaması zaten işleri büyük ölçüde sakinleştiriyor ama benim için asıl güzel ve paha biçilmez olan küçük patronun yokluğu - ki bunun güzelliği hiçbir şeye değişilmez. Çünkü işler ne kadar sakin olursa olsun, o sakinliği yaşayacak kafa dinginliği bırakmıyorsa birileri, tadını çıkaramıyorsunuz. Sürekli ama sürekli konuşan birisi olursa ve bu birisi müdürünüzse yapacak bir şey yok, dinleyeceksiniz, en azından dinliyor gibi yapacaksınız. 

Çok konuşan birileriyle zorunlu birliktelikler yaşamışsanız bilirsiniz, o ses beyinde bir süre sonra yıkıcı tahribatlara yol açıyor. Sürekli bir uğultu sesi, sinir bozukluğu, "bi kes sesini artık" diye bağırasın gelse de, kafa sallayıp dinleme modu. Benim için katlanılması en zor durumlardan biri çok konuşan biriyle geçirdiğim anlar. Ve şanssızlığıma tüküreyim, patronun çene kasları son derece gelişmiş. Memnuniyetsizliğimiz karşılıklıdır eminim, benim gibi sessiz, az konuşan, yalnızlıktan hoşlanan biriyle çalışıyor olmaktan o da keyif almıyordur. Ne yapalım, mecburiyet. 

Bu güzel dönem için son bir haftam. Sonra bitiyor izinleri dönüyor :) Şu anda o kadar sakin, sessiz, mesut günler yaşıyorum ki. Ders çalışmam için ortam mükemmel olsa da, ben blog okumayı tercih ediyorum. Sonradan yaşayacağım pişmanlığı bile bile, evet blog okuyorum.  Ama çok mutluyum be blog. İç huzurum nirvana yapmış durumda. Sessizlik = huzur. 

Sanırım gün içinde yaşadığım iç huzurun etkisiyle akşamları eve gittiğimde enerjik hissediyorum kendimi ve temizlik yapıyorum yarım saat kadar. Dün akşam balkonu yıkadım ve mutfak camlarını sildim mesela. Bugün başka bir odanın camını silmeyi düşünüyorum. İş yerinde mutlu olmak ne kadar güzel bir şeymiş. Sevdiği işi yapanları, yaptığı işle mutlu olanları bir kez daha kıskandım. 

12 yorum :

  1. Allah huzurunu daim etsin,çok iyi bilirim bu duyguları...
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok konuşan insanlar malesef ki bana göre de değil, çok iyi anlıyorum seni :) Huzurun bol olsun, tadını çıkart güzel ve sakin ofisinin ♥

    YanıtlaSil
  3. Tüh yaa hazır sen şöyle rahat rahat blog okuyabiliyorken ben de bir şeyler yazaydım iyiydi :) ama çok üşeniyorum yaa :)
    Yazma güdümü yitirmiş durumdayım, sadece ve sadece okumak istiyorum :)
    Yeni bir yazar keşfettim, okumadıysan tavsiye ederim "Aslı Erdoğan". Ben Kabuk Adam kitabını okudum (140 sayfacık), birkaç güne de Hayatın Sessizliğinde diye bir kitabını okuyacağım. Çok beğeneceğini düşünüyorum nedense :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sana ne diyeyim Burcu ben yaa, artık yazılarını değil, yorumlarını okur oldum orada burada. Ben yazı istiyorum senden. İyice boşladın. Ne kadar ara verirsen o kadar zor oluyor dönmesi. Bir an önce dön. Ayşe'den de haber yok zaten hala :( http://kitapsizkedi.blogspot.com.tr/2013/11/kabuk-adam-asl-erdogan.html
      Beğendim Aslı Erdoğan'ı :)

      Sil
  4. Evet yaaa Ayşe'yi cidden çok merak ediyorum. Umarım iyidir. Daha dün baktım sayfasına ama hala aynı, değişiklik yok :(
    Valla blog arkadaşlarım küsecek bana, yazı yazdığım yok zaten de yazanlara yorum bile yapamıyorum, okusam bile okuyup geçiyorum, öyle bir ölü toprağı var üstümde. Her akşam diyorum, yarın yazmaya başlıycam tekrar diye, gaza getiriyorum kendimi, sonra pufff :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Puff falan yok, hadi yaz hemen bişiler, atalım o toprağı üstünden :)

      Sil
  5. Ahhhh!
    Aynen aynen. Ben de ayrı odama taşınana kadar böyle dertlerdeyim. Şakır şukur sakız çiğnemek bir yana, sürekli bir sevinç, şaka hali. Sürekli bağırarak konuşan insanlar. Okuyamıyorum ben. Sıkıntıdan böyle kendimi ekrana yaklaştırdıkça gözlerim görmez oldu.
    Ayrı oda olsa da, işi sevmek önemli.
    "İnsanlar işlerinden değil yöneticilerinden ayrılır" dense de, ben istemiyorum artık.
    Bugün kişisel dosyalarımı ayıklayacak kadar gitmeye programlandım.
    Eski blogum ile yenisi farklı değil mi? Ank beni mahvetti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski blogunda bugün ne giydim yapıyormuşsun :) Artık yok. Daha çok yazıyormuşsun. Önceden tavşan cesedi fotoğrafları koyuyormuşsun, şimdi kızarmış kuş cesetleri :D Mahvolmuş değilsin bence, hala iş var :D

      Sil
  6. =) İş yerimde yapayalnızım ben ama malum özel hayat çok kalabalık.. Bu ara yazlığa gittiler ama dönenler olmuş kafileden.. Sormaya korkuyorum ama cehalet mutluluktur, sormuyorum bilmiyorum..=) Nasıl rahatım.. Patronlar tatile çıktı fikri güzelmiş..

    Dönecekler elbet hepimizin başındakiler ama her şeye rağmen çok güzel haftalar, aylar, yıllar olsun.. =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan cevabından korktuğu şeyleri sormak istemez tabi :) Yalnız çalışmanın, kendi işinin patronu olmanın tadını çıkar orta karar, şanslısın.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...