Aslında bu aralar buraya yazmak için o kadar müsait bir durumdayım ki... Ama öyle bir gidişat var ki ülkede, insan mutlu olduğunda, tatil yaptığında, keyifli olduğunda utanır hale geliyor. Diğer taraftan da şöyle düşünüyorum; bunları yaşayacağımız belli değil miydi? Üzülmemek mümkün değil ancak şunu anladım ki, değiştiremeyeceğim şeyler için kendini paralamak hiçbir işe yaramıyor. Azıcık mutluluğumu değiştiremeyeceğin şeyler için harcamak, kısacık insan hayatı için çok lüks. O yüzden bir süredir kendimde yaratmayı becerdiğim bu değişiklikten memnun olmadığımı söyleyemem. Görme, duyma, mümkün olduğunca uzak dur. Televizyon izlemiyorum ne zamandır. Bazı yüzleri görmeye tahammülümü çoktan yitirdim çünkü. Kendi küçük dünyamın küçük mutluluklarıyla ve küçük sorunlarıyla baş başayım. Ve hayat amacım bu ufak mutlulukları artırmak.
Azıcık paramız vardı biriktirdiğimiz. Onunla bir tatil yapalım dedik. 2 güncük gittik dinlendik Kuşadasında. Gayet keyifliydi ama çok kısaydı ve her keyifli şey gibi bu tatil de çok hızlı geçti.
Mülakat tarihinden hala haber yok, sınava ilişkin itirazların değerlendirilmesiyle küsüratlı olan puanlar yuvarlandı ve puanım 98 olmuş oldu. Etrafımdaki nefret çemberinde bir değişiklik yok, aynı şekilde gıcıklar bana. Bu durum bende moral bozukluğu ya da hayal kırıklığı yarattı mı dersen, kesinlikle hayır. Çünkü insanlara karşı umudumu, sevgimi ve güvenimi yitireli uzun zaman oluyor. Kimseden, hele hele iş ortamındaki bu tiplerden en ufak bir beklentim yok, aksine böyle bir durumda takdir beklemek hata olurdu.
İki kitap okudum, onlardan hiç bahsetmedim burada. Biri Cesur Yeni Dünya, diğeri Fi. Bir daha ki sefere kısacık not düşeyim onlar hakkında da. Bu sene kitap konusunda çok ama çok başarısız kaldım. Ama geçerli sebeplerim var yani, değil mi :) Önceki gibi yazmıyorum da, her şeyi askıya alma gibi bir durum var aslında hayatımda. Şu sınav bir geçsin diye diye sınavı bitirdim, şimdi mülakat.
Bahçemizdeki minikler büyüyorlar, çok ama çok sevimliler ve tahmin ettiğim gibi site sakinlerinden şikayetler artmaya başlamış. Şuncağızlardan ne zarar gelir allasen yaa...
İnsanlar bir gün doğayı gerçekten sevmeyi öğrendiklerinde birbirlerini sevmeyi de öğrenecekler.
YanıtlaSilBende tersi oldu Fikriye :) Doğayı sevmeye başladıkça insanlardan uzaklaştım.
SilBen de öyle. Doğayı, hayvanları tanıyıp sevdikçe insanlardan uzaklaştım. Yani kendimi bildim bileli diyelim ona.
SilAynı şekilde davranıyorum ben de uzun süredir. Yazlık eve zaten televizyon sokmadık, gazete de almıyoruz. Eşim tartışma programlarını internetten (ve kulaklıkla:) ) dinliyor. Facebook'a giriş çıkışımı da azalttım. Çünkü bunların hepsi beni mutsuz ediyor ve insan mutsuz olunca bir işe de yaramıyor şu hayatta. İyi hissedelim ki hem kendimize, hem çevremize bir faydamız dokunsun di mi? Ben de aynen senin gibi her anın tadını çıkartmaya çalışıyorum. :) Bu arada miniklerin çoook güzel. Umarım çok güzel hayatları olur.
YanıtlaSilYaşadığı ülkenin problemlerine uzak insanlara gıcık olurdum önceden. Ama gördüm ki, kendimi üzmekten ve yıpratmaktan başka bir şey olduğu yok. İnsanlar değişmiyor ve zaman geçiyor, değiştiremiyorsam mutlu olduğum şeylere dönmeliyim. Teşekkürler.
SilO minnaklara uzanan eller kırılsın!
YanıtlaSilUyguladığın taktik süper. Başka türlü bu ülkede kafayı yer insan. Sen keyfine bak en iyisi.
Kitap yorumlarını da merakla bekliyorum. Öpüyorum :)
O kadar masum ve savunmasızlar ki Burcu. Geçen akşam yağmur yağdığında aşağı inip baktık, bulundukları leğenin içinde sırılsıklam olmuşlar, birbirlerine sığınmış yatıyorlardı. Biraz daha geç gitsek, belki de minicik leğenin içinde boğulacaklardı.
SilSen ne durumdasın? Bebiş ya geldi ya gelmek üzere sanırım :)
ay o kedileri yirirm bennnn :):) oyyy çok tatlılar amaa:):):)
YanıtlaSilÜlke hallerine üzülmemek olası mı.. Ne yazık ki bir handikap yaşıyoruz; bu durumun sorumlusu olan çoğunluk yerine, azınlıkta kalan, emeğe, insana, doğaya gerçekten değer veren, iyi yönetilmeyi hak eden insanlar acı çekiyor. Kedicikler çok tatlı. Hayvanlara ve hayvan severlere tepkili olan insanları eksik insan olarak görüyorum.
YanıtlaSilMerhaba Begonvilli Ev, hoşgeldin :)
SilDurumun sorumluları hala ne olup bittiğinden haberdar değiller ki, nasıl bir körlüktür bu akıl almıyor.
Sevgiler...