Mr sonucumda ikisi bir arada çıktı. Boyun düzleşmesi ve fıtık. Bir tane fıtığım varmış ama ne fıtığım ne de düzleşme ileri düzeyde değilmiş. Egzersizle boyun kaslarını güçlendirmekten başka yapacağın bir şey yok dedi. Hadi hayırlısı. Hayatımın ilk kalıcı hasarı da bu oldu böylece.
Masa başı işi, bedensel efor gerektiren işlerde çalışanlarca hep küçümsenir. Kesinlikle avantajları var. Yazın sıcağı, kışın soğuğu görmüyorsun, bedensel olarak çok yorulmuyorsun ama işte tehlikede işin burasında zaten. Oturuyorsun sürekli ve hareketsizlik tüm hastalıkların bir numaralı nedeni. 8 saatlik mesaimde ne kadar süre hareket ediyorumdur diye düşündüm boyun rahatsızlığı çıkınca. Kesinlikle yarım saati bulmaz hareket sürem. O da tuvalete gidip gelmek, faks çekmek, yan odadaki amirin yanına gitmek gibi hareketler. Tüm mesai boyunca oturur pozisyonda, sağ el mouse üzerinde bilgisayara odaklanmış vaziyette duruyorum. Sonra eve gel, mutfakta biraz oyalan, yemek ye ve yine yat. Hayata biraz hareket katmak lazım. Ama önce hareket yapacak enerji sağlamak lazım.
Boyun egzersizleri tam benlik, tembel işi. Oturduğun yerde sağa bak, sola bak, aşağı yukarı bak, ohh bitti. Düzenli bir yürüyüş programı oturtamadım ya hayatıma, ona yanıyorum, yazıklar olsun bana.
Tuğba'nın önerisiyle dün Peekay'i izledim. Daha önce de söylemiştim sanırım, hint filmlerindeki dans müzik olayına gıcığım. Ama filme bayıldım. İnsanların inanç sistemlerine, tanrı kavramına, din sömürüsüne çok güzel göndermeler var. Dinlere güzel güzel giydiren bu filmin bir hint filmi olmasına da çok şaşırdım. Hindistan'da böyle bir filmi kaldırabilecek hoşgörü varmış demek ki. Türkiye Hindistan'dan betermiş demek ki bu konuda. Çünkü böyle bir film ülkemizde yapılsa olacakları düşünemiyorum. Hele ki dinin bir numaralı sömürü aracı olduğu bu günlerde. Beni şaşırtan bir diğer ayrıntı başrol oyuncusunun yaşı. Adam 49 yaşındaymış, yeminle 20 falan sandım ben :) Bazı insanlar yaşlanmamayı başarıyorlar. Sonuç olarak izleyin derim.
Temizlik yaptık bugün evde. Hani çöllerde çalı çırpıdan oluşan toplar rüzgarla dönerler ya, bizim evde onun tüy versiyonundan vardı yerlerde :) Böyle yürüdükçe falan sağa sola yuvarlanıyorlardı. Tiksindin mi benden :) Ne yapayım ya, kendini taratmayan ve tüylerinin uzunluğu 10 cm'i bulan bir tüy yumağıyla yaşıyoruz. Her gün de süpürge yapamayacağıma göre, kabullenmek en rahatı :)
İşte böyle geçti bu haftasonu da. Yoğun olacağını düşündüğüm bir hafta beni bekliyor. Şu kitabı bitireyim bari şimdi, azcık kaldı. Hadi görüşürüz.
Geçmiş olsun, masa başı çok fena, insan bütün gün ikiye katlanıyor. Egzersizleri ihmal etme, yoga da böyle şeylere iyi geliyor diyorlar hep.
YanıtlaSilBizim evde de var uçuşan tüy topları :) Her gün süpüren varsa çok saygı duyarım ama benim de bir hayatım var, süpürgeyle ciddi bir ilişki yaşamak istemiyorum :)
Teşekkürler Fermina, yoga hiç denemedim bugüne kadar. Hımm, başlasam mı ki...
SilTüy topları konusunda yalnız değilim yani. Sevindim. Yaşasın tüylü evler :)
Çok geçmiş olsun, egzersizlerini ihmal etme lütfen, ayrıca ofiste saat başı kalkıp iki dolaş şöyle...
YanıtlaSilSen bir de beni düşün, iki tane tüy yumağı ve neredeyse bir aydır hamilelik triplerine girdiği için elini işe sürmeyen ben :)
Tüy yumaklarıyla birlikte biz de yuvarlanıp kara deliğe sürükleneceğiz diye korkuyorum valla :)
Bir aylık tüy yumağı stoğuyla sanırım bir yastık çıkarırsın Burcu :)
SilGeçmiş olsun tekrar, masa başı iş çok sakat evet, göz, el bileği, bel, boyun... Her saat başı 5 dk esneme hareketleri yapılmasını tavsiye ediyorlar sanırım, hani uçaktaki hareketler..
YanıtlaSilTeşekkürler Ceren. Yapılması tavsiye edilen o kadar şey var ki, ama biz hep başımıza bir şeyler geldikten sonra yapmaya başlıyoruz :) Artık yapıyorum ben mesela :)
SilBiz de tüylü evlerdeniz, kızımız Faik sağ olsun, kara topak üreticisi gibi bir şey. Bir gün süpürüyorum, ertesi gün aynı şekilde yine oluşuyor topaklar. Şaka gibi. Valla ben de her gün süpüremem. Elimle kaldırıp atıyorum. :)
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun bu arada. :)
Teşekkürler Gokkuşağı Dosyası.
SilTüylü evler, mutlu evler :)
=) Bizim evimizde tüylü ... ama eşim sağolsun.. Fıtık biraz da psikolojik olabilir aslında, o kadar sıkıcı insanla muhatap olduktan sonra..Şaka bir yana geçmiş olsun, dilerim egzersizlerin sonu gelmez alışkanlık olur..
YanıtlaSilBir de film hakkında, eşime yalvardım izlemesi için. Hint filmlerinden nefret eder kendisi, dans olayı yüzünden. Tanıdık geldi =).. Sahneleri saydım ve pazarlık yaptım, bak sadece şu kadar dakika izleyeceksin ve istersen atlayabilirsin diye. Filmin sonunda o da bayıldı =) Yeniden izler misin dediğimde, kesinlikle evet demesi ayrıca mutlu etti beni.. Paralel geçen zamanlarımız oluyor, buna seviniyorum Kitapsız Kedicim =)
Eşinin tüyleri mi :D O da olur, tamam seni de alalım tüylü ev klübüne :)
SilOlabilir valla bak, fıtığımın sorumlusu bilgisayarım değil de müdürüm olabilir :P
Güzel film ya, dans ve müzik kısmına katlanılabiliyor filmin güzelliğinden :) Ama olmasa daha iyi olmaz mı allasen, nedir o filmin ortasında danslar, nininnanana falan, gereksiz yani.
geçmiş olsun
YanıtlaSilTeşekkür ederim Handan.
Sil